Çocuğunuzun Davranışı
Çocuğunuzun size her zaman olduğundan daha fazla yalan söylediğini fark edebilirsiniz. Yapmamasını söylediğiniz halde kibritlerle oynayabilir, ve onu suç üstü yakalamanıza rağmen bunu inkâr edebilir. Ağzının kenarında kırıntılar olduğu halde yaptığınız kurabiyelerden hiçbirine dokunmadığını söyleyebilir. Ya da dışarı çıkmadığını iddia edebilir. Oysa siz onu tam kapıyı açıp dışarı çıkarken görmüşsünüzdür. Arkadaşlarıyla oyun oynarken hile yapıyor olabilir. Örneğin, saklambaç oynarken ebe olup saklananları gizlice gözetlediğini görmüş olmanıza karşın oyunu dürüstçe oynadığını söyleyebilir. Bu davranışı hakkında onunla konuşmayı denediğiniz zaman, sizden gözlerini kaçırabilir. Yüzünde bir utanç ifadesi belirebilir ve sessiz kalabilir.
Çocuğunuz Neler Düşünüyor, Neler Hissediyor?
Bildiğim şeylerin sayısı gitgide artıyor. Tam bir yetişkin oldum. Ayakkabılarımı bile bağlayabiliyorum. Fakat daha birçok şey hakkında bilgi edinmem gerek. Örneğin, kibritler hakkında gerçekten daha çok şey öğrenmek istiyorum. Bir- keresinde onlarla nasıl ateş yakıldığını keşfetmek istedim, ama olmadı. Tam ateş yakmaya çalışırken annem beni yakaladı; çok sinirlenmişti. Kortum. Ona bakamadım bile. Öyle korkmuştum ki, ona kibritlerle oynamadığımı söylemek zorunda kaldım. Gerçekten yalan söylemek istemiyorum, ama gerçeği söylersem başıma gelecek şeyden korkuyorum. Bazen kendimi bir şeyler yapmaktan alamıyorum. Neyin doğru olduğunu biliyorum. Kurabiye aşırmamam gerektiğini biliyorum, ama bazen kendimi tutamıyorum. Kurabiye almak için annemden izin istersem, vermeyeceğinden korkuyorum. Bu yüzden sadece gidip alıyorum. Ama kurabiyeyi yerken tadına varamıyorum, çünkü içimde kötü bir his oluşuyor. Yanlış bir şey yaptığımı biliyorum.
Arkadaşlarımla oynamayı seviyorum, ama kendimi iyi hissetmek için kazanmalıyım. Oyun oynarken kazanamayacağımı düşünmek beni gerçekten korkutuyor. Arkadaşım benden büyük ve her zaman o kazanıyor. Bu, kendimi çaresiz hissetmeme neden oluyor. Hiç değilse arada sırada kazanmam gerek. Onlar saklanırken gizlice bakmamın çok zararı olmayacağını düşünmüştüm, ama sonra o kötü duyguyu yine midemde hissettim; çünkü yanlış bir şey yaptığımı biliyordum. Hile yapmamam gerektiğini biliyorum, ama kazanmayı öyle çok istiyorum ki…
Ne Anlama Geliyor?
Çocuğunuz bu yaşta duygularının çoğunu kontrol altında tutuyor olsa da, yeni bir duygu ortaya çıkar ve sorun yaratır. Çocuğunuz, yanlış davranışlar sergilediğinde artık yeni bir his duyar. Çocuğunuzun bakışlarındaki pişmanlığı gördüğünüzde artık onun suçluluk duygusunu öğrendiğini anlayabilirsiniz. Suçluluk duygusu çocuğunuzun bazı şeylerin kötü bazılarının iyi olduğunu bildiği anlamına gelir. Genellikle çocuğunuz aradaki farkı bilir. Suçluluk duygusu çocuğunuzun doğru olan şeyi yapmak istediğini gösterir; ayrıca, kaygılanmasına yol açar. Kaygı ve korku duyması yalan söylemesine neden olur. Bu, yalan söylemenin durumu kötüleştirdiğini, doğru söylemenin ise iyileştirdiğini öğrenene kadar devam eder.
Bu dönemde göreviniz, çocuğunuzun doğru söylemesini sağlayacak güven ortamını hazırlamaktır. Ama dürüst olmayı öğrenene kadar, gereksinim duyduğu ya da gereksinim duyduğunu düşündüğü şeyleri elde etmeye yönelik farklı yaklaşımları deneyecektir. Beş yaşının başlarında çocuğunuz, neler olacağını görmek için dürüstlük deneyleri yapar. Suçu keşfeder ve bunun ne kadar kötü bir duygu verdiğini öğrenmeye başlar. Aylar geçtikçe suçluluk duygusu yüzünden davranışlarını dizginlemeye başlar. Böylece siz de özdenetimi geliştirme yolunda sağlam adımlarla ilerlediğini anlarsınız.
.
Yapmanız Gerekenler
Çocuğunuzun size karşı dürüst olmasını sağlayın.
Çocuğunuzu doğruyu söylemesi için yüreklendirin. Ona şöyle deyin: “Bana doğruyu söylediğin zaman, istediğini almana yardım edeceğim. Eğer bana yalan söylersen, o zaman sana yardım etmem ve bunun sonucuna katlanırsın.” Eğer çocuğunuz bir “kurabiye hırsızı” ise ona şöyle diyebilirsiniz: “Bir dahaki sefere canın kurabiye istediğinde, bana söyle. Sana bir tane kurabiye almanın yolunu arayalım. Ya da hiç değilse, belki bir tanesini alıp akşam yemeğinde yemek için saklayabilirsin. Ama kurabiye aşırırsan, onu geri vermek zorunda kalacağın gibi yarın da yiyemezsin.”
Çocuğunuza, neden onun tehlikeli şeyler yapmamasını istediğinizi söyleyin.
Çocuğunuza yalnızca bir şeyi yapmamasını söylemek yeri* ne, neden yapmamasını istediğinizi de söyleyin. Eğer mümkünse olabileceğini düşündüğünüz olayın sonuçlarını bile gösterebilirsiniz. Ateş, beş yaşındaki çocukları adeta büyüler. Çocuğunuza nasıl güvenli bir biçimde kibrit çakılacağını öğretmek ve onun, kibritlerin yangın çıkmasına nasıl neden olacağını görmesini sağlamakla çok iyi bir iş yapmış olursunuz. Bunu bahçenizdeki ocakta ya da bir parkta yapabilirsiniz. Ona, rüzgârın alevleri nasıl etkilediğini, ve kuru nesnelerin nasıl kolayca tutuştuğunu gösterin. Eline, ateşin üzerine döküp söndürmesi için küçük bir kap su verin. Sonra, ateş yakmak istediği zaman bunun için sizden izin almasını söyleyin ki, birlikte güvenli bir şekilde yapabilesiniz. Onu itfaiye istasyonuna götürün. Eğer çocuğunuzun okulu böyle bir şey yapmıyorsa, siz böyle bir gezi ayarlayabilirsiniz. İtfaiyeciler çocuklan yangın güvenliği konusunda memnuniyetle eğitirler.
Çocuğunuzun, oyun oynarken arada sırada kazanmasına yardım edin.
Yetişkinlerin, oyuncular arasındaki farklı beceri düzeylerinin denkleştirilmesine yardımcı olmaları gerekir. Küçük çocukların hep kaybetmemesi için, birlikte oynayan farklı yaşlardaki çocuklar arasındaki dengenin ayarlanması gerekir. Yapılabilecek hilelerden biri en zayıf oyuncuya ek puan vermektir. (Yetişkinler bunu avans verme olarak adlandırırlar.)
Çocuğunuza suçluluğun ne olduğu hakkında açıklama yapın.
Suçluluk duygusu çocuğunuz için yeni bir şeydir. Hislerinin ne anlama geldiğini ona açıklayın. Ona şöyle sorular yöneltin: “Kibriti çaktığında neler hissettin? Farklı bir his duyduğunu fark ettin mi?” Başını salladığında, vücudunda o hissi duyduğu yeri göstermesini isteyin. Sonra şöyle deyin: “Bu hissettiğin suçluluk duygusu. Yapmamam gereken bir şeyi yaptığımda bana da olur. Yakalanacağım hissini doğurarak beni korkutur. Bize, yaptığımız şeyi yapmamamızı söyleyen bir uyan işaretine benzer. Onu, kendini tekrar iyi hissetmeni sağlayacak şekilde kullan.”
Sınırlarınız konusunda kesin davranın ve tepki vermekten çekinmeyin.
Çocuğunuz dürüst davranmadığı ya da, yapmaması söylendiği halde tehlikeli bir şey yaptığı zaman onu durdurun ve şunu söyleyin: “Bana yalan söylemene ya da tehlikeli işler yapmana izin veremem. Kendini kontrol edebileceğini aklım kesene kadar benimle ya da bakıcınla aynı odada kalmak zorundasın.” Ya da ona şöyle diyebilirsiniz: “Eğer bana yalan söylersen, sana güvenemem. Güvenmek dünyadaki en önemli şeydir. Eğer bana doğruyu söylersen, sana yardım edebilirim. Eğer yalan söylersen evden dışarı çıkamazsın ve yapmak istediğini yapmana izin veremem. Biliyorum, zamanla doğru söylemeyi öğrenecek ve yakında özgürlüğüne kavuşacaksın.”
Çocuğunuza yalan söylemeyin.
Çocuğunuza iyi örnek olarak en iyi öğretmenliği yapmış olursunuz. Hoşuna gitmeyecek olsa bile ona doğruyu söyleyin. Bakıcısına gitmek istemiyorsa, onu aldatmayın. Bunun yerine dürüstçe, “İşe gitmek zorundayım ve sen de bakıcıya gitmek zorundasın” deyin. Bunu kayıtsız bir ses tonuyla söyleyin. Eğer çocuğunuz yüzünü buruşturursa ona şöyle deyin: “Gitmek istememeni anlıyorum. Saat 5.30’da gelip seni alacağım, sonra da birlikte sevdiğin bir şeyi yapmaya gideceğiz.” Çocuğunuzun hoşnutsuzluğunu bilin, ve ona neler olacağını dürüstçe söyleyin. Bu, onun tatsızlıkları kabullenmesine yardımcı olur. Tatsızlığı kabullendiği için onu ödüllendirin. Unutmayın, çocuğunuz, güç bir şeyi, hayatın nasıl yaşanacağını öğrenmektedir.
Çocuğunuzdan yaptığı yanlış için özür dilemesini istemeyin.
Çocuğunuzun dürüstçe oynamayı öğrenmekte olduğu şu sıralarda, ondan, yaptığı yanlış için özür dilemesini talep etmeyin. Çocuğunuz bu tür durumlarla zaten başa çıkabilir. Diğer taraftan, özür dilemek ancak bir kaza olduğunda ya da istenmeden birisi incitildiğinde anlamlıdır. Zaten çocuğunuz hile yapmayı planlamış olduğu için, üzgün de olmayacaktır. Bundan dolayı, onu yalan söylediği ya da hile yaptığı İçin özür dilemeye zorlamak ona yalan söylemeyi öğretmek demektir. Böyle yapmak yerine, yetenekleri gelişip ara sıra da olsa kazanma şansı çoğaldıkça, dürüst bir şekilde oyun oynamasına yardım edin.